Akdeniz'in "En" lerinde Victory Be Mine Hotel
Akdeniz Medya Grup olarak,  Türkiye’nin dört bir yanındaki otelleri gezmeye devam ediyoruz. Ağustos ayının “En” lerinde Türk dostu olduğunu fark ettiğimiz Victory  Be Mine otel dikkatimizi çekti. 
 
Google’dan araştırmaya koyulduk ve gördük ki otel sadece kendi bünyesinden satış yapıyor, acente ile çalışmıyor. Böylece acenteye verilecek fark halkın cebine giriyor. Yine bu sayede otelin çoğunluğunu Türk müşteriler oluşturuyor. 
 
Reklamın en makbulü müşteri memnuniyetidir felsefesiyle yola çıkarak, otelle ilgili her şeyi, diğer otel haberlerimizde de olduğu gibi,  otelin haberi olmadan karşılıksız olarak yayınlamaya karar verdik. 
 

 
 
Otele Giriş
 
Otelin barlarının tamamında kadın barmaid çalıştırılıyor. Yine otelin personelinin çoğunu kadınların oluşturuyor. Otele öğlen olmadan vardık ve saat 11.00’da kayıt yapılır yapılmaz odaya yerleştirildik. Normalde oda girişleri 14.00’dadır ve buna rağmen müşterilerin boşalan odalara hemen yerleştirildiğini de gördük. 
 
Otele ilk girişimiz sonrası sıcağın getirdiği hararetle havuz başındaki bara koştuk. Sadece su ve meyve suyu almak için yarım saat sıra bekledikten sonra ben dayanamadım ve barlara bakan müdüre veryansında bulundum. İlk izlenimim bara eksik personel koyarak müşteriyi bezdirme politikası güttükleri idi. Ufak çaplı bir yaygara koparttıktan sonra, kokteyller için sıra beklenildiğini, diğer içeceklerin hemen alınabildiğini gördüm ve öğrendim. Yine bizim gibi otele yeni girenlerin de aynı şekilde içecek almaya gelip, prosedürü bilmedikleri için bizim gibi sıra oluşturduklarını da anladım. Bu otelde yaşadığım yanlış anlaşılmaya bağlı ilk ve tek olumsuzluktu diyebilirim, bir de otelin aşırı kalabalık olması. 

Odalar çok güzeldi… Büyük ekran televizyon ve çok yönlü led ışıklandırma sistemi ile odaların ambiansı harikaydı. Minibar büyük boy litrelik içeceklerle dolu idi. 
 
Odanın balkonuna çıktığımızda yere dökülmüş ve kurumuş bir içecek nedeniyle yapış yapış olduğunu görmüş olsak da, bunun bizi odaya çabucak yerleştirmek için aceleye gelmesinden dolayı gözden kaçtığını düşündük, temizliğe bildirdik ve sorun giderildi. 
 
Havuz ve Aktiviteler 
 
Geçmişte denizi olmayan otele gittiğim nadir de olsa olmuştu ve denizi olmaması nedeniyle açığın hizmet ile kapatıldığını görmüştüm. Bu otelde deniz odadan görünüyordu çok yakındı ve servisle gidilebiliyordu. Ancak otelin çoğu deniz yerine otelde vakit geçirmeyi tercih ediyordu çünkü otelin iki dev havuzu ve aqua parkı oldukça tatmin ediciydi ve müşterilerin ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyordu. 
 
12 yaşa kadar mini kulüp çocukların etkinlikleri için bulunmaz bir eğlenceydi. Doğum günü olan çocukların doğum günü toplu bir şekilde yiyecek ve içeceklerle birlikte hazırlanmış masalarda kutlanıyordu. Birbirini hiç tanımayan çocuklar bile doğum günü vesilesi ile kaynaşıyorlardı. Çocuk dostu bu otelde 14 yaşa kadar çocuğa ücret alınmaması en büyük nimetti. Bu nedenle de fiyatı diğer otellere göre çok daha uygun oluyordu. 
 

 
Lunapark ve Gece Eğlenceleri
 
Otelin sadece müşterilere özel gerçek bir lunaparka sahip olması da son derece enteresandı. Büyüklerin dahi sıraya girip bindiği tırtıl ve çarpışan arabalar gerçek bir eğlence kaynağı idi. Amfi tiyatro etkinlikleri tamamen profesyonel ekipler tarafından yapılıyordu. Kaldığımız Cumartesi gecesi gece kulübü madundaki köpük partisi 7’den 70’e herkesin çok hoşuna gitti ve adeta konser havasında geçti. Otele ait disko da yine gece yarısından sonra hizmet vermekteydi ve müzikleri güzeldi. Havuz ve deniz gibi aktivitelerden faydalanmak isteyenlerin ve çocuklu ailelerin çoğunluğu sebebiyle olsa gerek, disko çok fazla dolu olmuyordu. 
 

 
Yeme-İçme
Otelin en can alıcı özelliğini sona bıraktım. Bugüne dek Akdeniz’de onca otel gezdim, hepsi Akdeniz’in en iyi en pahalı otelleri idi, fiyat-performans anlamında bu otelle aşık atabilecek bir otel görmedim. 
 
Öncelikle et, balık, hindi ve tavuk türünün her çeşidini gördük ve yedik. Özellikle mangalda yapılan köfteyi tek geçerim… Balık türleri en pahalı balıklardan oluşurken, midye tavadan kalamara kadar da çeşit çeşit deniz ürünleri mevcuttu. Sushi sevenler için ise tüm sushi çeşitleri ayrı bir stantta yer alıyordu ve sevmememe rağmen yedim, lezzetliydi. Her yemek için ayrı usta çalıştığını duydum. Yemeklerin özenle yapılıyor olması, her birinin kendi alanında iddialı olması dikkat çekiyordu. 
 
Pastaları gerçekten çok güzeldi, şerbetli tatlı çeşidi de oldukça fazlaydı. Sütlü tatlı temsiliydi, neredeyse yok gibi ve kapanın elinde kalırcasına azdı. Meyve bolluğu ise dikkat çekiciydi. Özellikle muz ve karpuz tüketimi hat safhadaydı. 
 
Gün boyu sürekli yiyecek içecek bulunan ulrtra her şey dâhil sistemiyle Victory Be Mine tam anlamıyla tüketim çılgınlığına sahne oluyordu. 
 
İlgimi çeken bir konu ise, pek çok otelde paralı olan Türk kahvesi ve meyve suyu gibi içeceklerin de ücretsiz olması idi. Gün içinde milkshake yapan personele çok üzüldüm çünkü hiç boş kalmıyordu. Dışarıda 40 ila 100 lirası ücretle içilebilen içecekler gün boyu ücretsiz tüketilebiliyordu. Tüketilen alkol de cabası…    Alkol kullanmadığım için o konuda kendi adıma yorum yapamasam da, yazı işleri müdürüm son derece memnun gözüküyordu. Mısırlar yine koçan koçan müşterilerin tüketimine sunuluyordu.
 
Dondurmalara gelince; piyasanın en iyisi… Carte d’or ve Algida’nın tüm çeşitleri… Dondurmayla aram pek yoktur ama tüketim çılgınlığına uyup birkaç Magnum yedim. 
 
Personel
Personelin geneli sabırlı, güler yüzlü ve samimiydi. Havuz kenarında o sıcakta sabahtan akşama kadar insanlar kaymasın diye paspas yapan personel sanırım en çok yorulanlar arasındaydı. 
 
Gelelim başka otellerde bulamayacağınız son derece misafirperver sisteme… 
Hayatımda ilk defa müşterilerine yolluk ve evlerine gittiklerinde yemeleri için yiyecek verildiğini gördüm. Yemek sırasında kapaklı köpük saklama kaplarına yemek dolduranları görüp ne olduğunu sordum personele. Müşterilerin odalara veya otelden çıkış yapıldığında evlere bu şekilde yemek götürülebildiğini söylediler. Çok şaşırdım… Yemek sırasında Türk olarak biz bilmezken bir Rus’un resepsiyondan aldığı köpük saklama kaplarına doldurduğu mangal köfteleri yüzünden yarım saat daha köfte sırası beklemiş olsam da, bu uygulama çok hoşuma gitti. 
 
Şuna emin oldum, bu otel tamamen müşteri memnuniyetine dayalı… Bütçe dostu, kadın dostu, çocuk dostu... 
 


Kaynak: Banu Barlas