Üniver- sitelerde üst üste rektörlük seçimleri yapılıyor. Ve çok enteresan sonuçlar ortaya çıkıyor. En çarpıcı olanı da hiç kuşkusuz Türkiye’nin en eski, en köklü ve büyük üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ndeki seçimdi ve YÖK destekli aday 300 oy fark yedi. Bakalım şimdi ne olacak?

Önümüzde üç alternatif var.
Sandığa saygı mı gösterilecek, YÖK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işini kolaylaştırmak için Beştepe’ye gönderilecek ilk üçte bir değişiklik mi yapılacak yoksa son karar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mı bırakılacak?

YÖK yasasına göre, boşalan rektörlükler için, seçimlerde en fazla oy alan 6 aday YÖK’e bildiriliyor. YÖK de aday sayısını 3’e indirerek Cumhurbaşkanlığı’na gönderiyor. Cumhurbaşkanı da bu adaylardan birisini rektörlüğe atıyor.

Bu süreçte YÖK ilk 6’ya giren adayların yerini istediği gibi değiştirebiliyor. Örneğin 5’inci sıradaki bir adayı ilk üçe aldığı gibi, ilk üçteki bir adayı da liste dışı bırakabiliyor. Yine aynı şekilde seçimde açık ara birinci olan bir adayı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi örneğinde olduğu gibi üçüncü sıraya itebiliyor...

Küçük üniversitelerde olup bitenler genelde fazla dikkat çekmiyor ama büyük üniversitelerde böylesi yer değiştirmeler ciddi sancılar yaratabiliyor...

Demirel’den Sezer ve Gül’e kadar tüm cumhurbaşkanları ve daha önceki tüm YÖK başkanları böyle yer değiştirmeler yaptı. Mademki yasal yetkimiz var, niye yapmayalım denildi.
Peki, şimdi ne olacak? Bu atamalar bir anlamda seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmiş rektör adaylarına yani sandığa bakış açısını da ortaya koyacak.

Şimdiki atamalar, Erdoğan’ın ilk rektör ataması değil ama sanki en önemlisi olacak!..
Doğru olan ne?
Prof. Dr. Yunus Söylet’in milletvekili adaylığı için istifa etmesiyle boşalan rektörlük koltuğu için 15 aday yarıştı. Ama asıl yarış iki aday arasında geçti.
Rektör Yardımcısı’yken Söylet’in istifasıyla Rektör Vekilliği’ne atanan Prof. Dr. Mahmut Ak ile bir önceki seçimde en fazla ikinci oyu almasına rağmen, sandıktan çıkan sonuca saygı gösteriyorum diyerek sonuçlar açıklanır açıklanmaz adaylıktan çekilen Prof. Dr. Raşit Tükel kıyasıya yarıştı ve sonuçta ipi göğüsleyen Prof. Tükel oldu.
Bir önceki seçimde Tükel’in sandığa saygı duyup istifa etmesinden sonra bakın ne yazmışım:
Bu jestinle, bir sonraki seçimi kesinlikle kazanırsın!..

Seçim sonuçları
2 bin 595 akademisyenin oy kullandığı seçimde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı (ABD) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, 1202 oy alarak sandıktan birinci çıktı.
İstanbul Üniversitesi Vekil Rektörü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Ak ise 908 oyla ikinci olurken, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Cansız 382 oyla üçüncü sırada yer aldı. Seçimde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Erzengin’e 18 oy, İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Seymen’e de 17 oy çıktı.

Raşit Hoca bir önceki seçimde, ikinci olmasına rağmen, “En fazla oyu alamazsam istifa ederim” dediği için istifa etmiş ve YÖK’e bildirilen listeye girmemişti. Şimdi aynı jesti bakalım diğer adaylar da yapacak mı? Eğer aksi bir durum olursa, Türkiye’nin en köklü üniversitesi, bu durumu, yani sandıktan çıkmayan bir rektörü içine sindirebilecek mi?..
Ve işte bu konuda Prof. Tükel’in seçim sonrası ilk mesajı:
“2012’de ben nasıl birinci olmadığım zaman çekildiysem şimdi de bu seçimde ikinci, üçüncü sıralarda yer alan adayların çekilmesini bekliyorum. Üniversiteyi daha özgür kılmak için verdiğiniz oylarınızdandolayı hepinize teşekkür ediyorum.”

Özetin özeti: Sandığın en yoğun bir şekilde konuşulduğu şu günlerde, bakalım sandığa ve hocaların iradesine ne kadar saygı gösterilecek?..

Abbas Güçlü
aguclu@milliyet.com.tr; aguclu@abbasguclu.com.tr


Kaynak: Banu Barlas