Oruç maneviyatının yanı sıra, fiziksel olarak da insan vücudu ve sağlığı için tasarlanmış mükemmel bir metabolizma yenileyicidir. Vücudu rutinlikten çıkartır, farkındalık sağlar.

Nasıl ki alışılagelmiş hayatımızı sürdürürken, her şey rutinse ve ancak rutinin dışına çıktığı anda algıda seçicilik devreye giriyorsa, nadir yaptığımız ve farklı aktiviteler ruhumuza iyi geliyorsa, fiziksel anlamda da rutini bozmak da metabolizmaya iyi gelir.

Oruçla birlikte vücudun sistemini tamamen tersine çevirmiş oluruz. Böylece rutinleşmiş metabolizma harekete geçer ve daha iyi çalışmaya başlar. Ancak bunun olması için de bazı ayrıntılara dikkat etmek gereklidir. Oruç tutmak sağlıklı beslenmek ve sporla birleşirse vücudu tamamen yenilemekle birlikte, fazla kilolardan kurtulmamızı da sağlar. Ancak tüm gün aç kalındı diye gece sürekli yemeye yoğunlaşılırsa, bünye kilo almaya yönelik harekete geçer.

İşte sizlere Ramazan’a, oruca, sağlığa ve metabolizmaya dair bazı edinimler:

•     Aç karına yapılan spor depolanmış yağı yakar. Tok karına yapılan spor ise sindirim sisteminin çalışmasını hızlandırmaya yarar. Bu durumda iftardan önce yapacağınız hareketler ve spor, vücuttaki depolanmış yağınızı yakmanızı sağlar. Düzenli ve ritmik yaptığınız spor 20 dakikadan sonra metabolizmanızı harekete geçirir, 40 dakikadan sonra da yağlarınızı yakmaya başlar.
•     Yaptığınız hareketin ve sporun ardından yiyeceğiniz yemek çok kolay sindirilir ve direk yağ yakımına başlanır. Spor yaparken vücuttaki organlar tüm hızıyla çalışmaya başlar. Vücudu çalışan bir araba motoru gibi düşünürsek, motor çalışmaya başladıktan sonra boşa aldığınızda bir süre kendi kendine nasıl gidiyorsa, vücudun motoru da çalışmaya başladıktan sonra yedikleriniz çok daha çabuk ve hızlı sindirilecek ve yağ yakımına geçilecektir.
•     Günde bir kesme şeker senede 4 kilo aldırır. Bunu göz önünde bulundurursak, tatlı ihtiyacımızı ara öğün olarak gidermemiz daha makul olur. İftarda bir oturuşta çok fazla yemek yemektense, az ve sık yemek metabolizmanın çalışma hızını daha da arttıracaktır.
•     Lokmaları iyi çiğnemek ve yavaş yemek yemek de sindirim için faydalıyken, çok yememek için de bir avantaj olur. Beynimizin doyma süresi 20 dakikadır. Yani insan beyni ilk 20 dakikada doyduğunun farkına varır. Bu durumda yavaş yemek çok yememizi engelleyecektir çünkü beyin zaten 20 dakikadan sonra doyma komutunu verir. 20 dakikadan sonra yenilen yemek açlıktan değil, daha ziyade aç gözlülüktendir.
•     Yazın bu sıcak ve uzun periyodunda oruç tutmak muhakkak ki aşırı derecede susamayı ve su kaybını beraberinde getirir. Gün boyu oluşacak su kaybını önlemek için sahurda soda içilebilir. Soda içerisindeki magnezyum sayesinde suyu vücuda hapseder. Böylece çok fazla susuzluk hissetmezsiniz. Ancak şu da var ki; aynı soda vücudu hali hazırda su tutan insanların da aleyhine bir durum oluşturur. Vücudu su tutan bünyeler bunun üzerine bir de soda içerlerse, vücut ekstradan su depolar. Bu da kilo alımına sebep olur.
•     Sahurda peynir, süt, yumurta gibi protein içerikli besinler tercih edilirse, gün boyu tokluk hissi daha fazla olur. Sahur yapmadan tutulan oruç, açlık süresini arttıracağı için metabolizma yavaşlar ve hareket etsek de yağ yakımını durdurur. Yani uzun süren açlıklarda vücut kendisini korumaya alır ve aç kalınacak hissiyle birleşen gerçek açlık, vücuttaki yağ hücrelerinin kendi kendisini parçalamasına, böylelikle vücudu açlıktan korumasına sebep olur. Bu yolla yağ hücrelerinin çoğalması da, kilo artışına sebep olur.
•     Yine sahurda yenilmesi tavsiye edilen, peynir, yoğurt gibi gıdalar gün boyu tok tutarken, mayalı oldukları için midede büyüyüp, genişlemeye sebep olacaktır. İçerdiği proteinler gün boyu tokluk hissi verecekken, mayalı olanlar da midenin genişlemesine sebep olacaktır.
•     İnsan vücudunun % 70’ini su oluşturur. Bu bağlamda su miktarının artması vücuttaki kilonun da artması anlamına gelir. Vücuttaki fazla su oranını arttıran en büyük etmenler tuz ve magnezyumdur. Fazla su ve oluşturacağı ödemden kaçınmak için tuzu minimuma indirmemiz gerekir.
•     Meyve tüketiminin yemekten ya 1,5 saat önce ya da 1,5 saat sonra yapılması gerekmektedir. Meyveler yapı itibariyle 15 dakikada sindirilir ve mideyi terk eder. Şayet önce meyve yersek, 15 dakika sonra midemizi terk etmiş olur. Ancak önce yemek yersek, yemeğin sindirimi minimum 1,5 saat olduğu için arkasından yenilen meyve 15 dakikada sindirilir ve yemeğin arkasında kalarak çürümeye başlar. Meydana gelen çürüme, yemeğin vitamin ve minerallerini de yok ettiği için vücudun ihtiyacı olan direnç düşer. Böylelikle yemek yiyerek doyduğumuzu sandığımız anda, kaybettiğimiz vitamin ve mineraller gün boyu vücudumuzun direncini düşürür, yeterli enerjiyi sağlamaz.
•     Sahurda yenilecek tuz ve tatlıdan kaçının. Bu gün içinde çok fazla susamanıza sebep olacaktır. Sahurda tüketeceğiniz yoğurt ve nane ise ağız kokusunu hafifletecektir.
•     Oruç tutanların bol sıvı tüketmesi, kabızlığa karşı lifli gıda tüketmeleri, tatlı olarak şerbetli tatlı yerine sütlü tatlıyı tercih etmeleri, az yiyip sık yemeleri tavsiye edilir.

Edinimlerim

Banu Barlas Okumuş


Kaynak: Banu Barlas