Zayıflamanın Zihinsel Formülü

Diyet Psikolojisi ve Zayıflamanın Zihinsel Formülü

Zayıflama amacıyla diyet yapmaya karar vermenin, diyeti sürdürmenin ve sonuçlarının her insanda o insana özgü psikolojik boyutları vardır.

Diyet yapmaya karar verme birçok etmenden etkilenebilmektedir. Bunların bazıları arasında rekabet ve rekabetle ilgili duygular, eşler arasında yaşanan sorunlar, günlük yaşamda karşılaşılan güçlükler, özgüven kaybı ve değerlilik duygusundaki zedelenme sayılabilir.

Zayıflamaya karar vermek, yeni bir başlangıç gibi algılanır. Kişi karşı karşıya olduğu sorunu çözmek için bir çaba içine girdiği düşüncesine kapılır ve kendisini daha iyi hisseder. Bu mucize ile her şeyin değişeceği beklentisine girer. Kitaplar okunur, gazeteler takip edilir, arkadaşlara sorulur.

En uygun diyet bulunmaya çalışılır. Fakat başlamak göreceli olarak daha kolayken, sürdürmek çoğu zaman pek kolay olmaz. İlk günlerde kurulan beslenme düzeni günler içinde bozulmaya başlar. Günler, haftalar geçkitçe ilk günlerdeki istek ve kararlılık giderek azalır. Diyeti başarılı biçimde sürdüren ve zayıflayanların önemli bir kısmı da çoğu zaman tekrar kilo alır, ulaşılan zayıflık kalıcı hale dönmez.

Diyet yapanlarda sonuç çoğu zaman hüsrandır. İşin ilginç tarafı, bir süre sonra yeni bir diyet programı ile tekrar başa dönülür ve bu birçok kez yinelenir. Süreç bur yandan umudu yeşertirken, bir yandan da kişinin kendisini suçlamasını, değersiz hissetmesine ve çaresizlik duygularına kapılmasına yol açar.

O kadar diyet yapmanıza karşın bir türlü zayıflayamayanlardansanız, yalnız beslenme düzeninizi değiştirmenin zayıflamak için yeterli olmadığını kabul etmeniz ve konuyu birçok boyutlarıyla yeniden değerlendirmeniz gerekiyor demektir. Aşağıda bu açıdan yararlı olabilecek bazı öneriler sunuyorum.

Nasıl Düşünürsek Diyet Olumlu Sonuç Verir?

•     Öncelikle neden zayıflamak istediğinizi kendinizi kandırmadan belirleyiniz. Örneğin zayıflama isteğinin en önemli nedeni kıskançlık gibi kabullenmesi zor duyğular olsa bile, bu cesaretle kabullenilmelidir.
•     Zayıf ya da ‘fit’ olmanın güzellikle eşdeğer tutulmasının günümüz kültürünün dayatması olduğunu sürekli aklınızda tutun.
•     Biyolojik ve psikolojik açıdan kendinizi daha iyi tanımaya çabalayın. Sosyal çevrenizin ve sosyal ilişkilerinizin sizi ve beslenme alışkanlıklarınızı nasıl etkilediğini yeniden değerlendirin.
•     Biyolojik ve psikolojik yapınıza ve doğanıza uygun hedefler koyun.
•     Zayıflamaya çalışırken sağlıksız beslenme yanlışına düşmeyin.
•     Diyet sizde takıntı haline geldiyse bunun mutlaka psikolojik nedeni var demektir. Gerekirse bir uzmandan yardım almayı düşünün.
•     Uyguladığınız diyetinizin bir uzman tarafından hazırlanıp hazırlanmadığını, diyete yeterince uyup uymadığınızı gözden geçirin.
•     Yaşam biçiminizi ve alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Yemek yeke, abur cubur yeme, kalorisi yüksek yiyecek ve içecekler tüketme, hareket, egzersiz, spor, televizyon seyretme, bilgisayar oyunları, oyalanma, konuk ağırlama, günler, eğlenceler ve sosyal toplantılar gibi her türlü alışkanlıklarınızı belirleyin. Şişmanlamanıza yol açan alışkanlıklarınız varsa öncelikle bunları değiştirmeye çalışın. Yaşam alışkanlıkları daha sağlıklı şekle dönüştürülmedikçe zayıflamanın kalıcı hale gelme olasılığı düşüktür.
•     Aşırı beslenme yanında yanlış beslenip beslenmediğinizi de gözden geçirin.
•     Hızlı zayıflamadan çok zaman içine yayılmış zayıflamayı yeğleyin.
•     Diyet yapmak uğruna severek ve büyük zevk alarak tükettiğiniz yiyecekleri nefret ettiğiniz yiyecekler haline dönüştürmeyin.
•     Zayıflamadığınız için suçluluk duyguları yaşıyorsanız, sizin için zayıflamanın psikolojik anlamı daha çok önem taşıyor demektir. Zayıflamaya çalıştığınız kadar psikolojik sorunlarınızı da çözmeye çalışın.
•     Ruhsal sorunların, ruhsal hastalıkların, ilaçların ve çeşitli bedensel hastalıkların şişmanlamanın ya da zayıf aşamanın altında yatan neden olabileceğini unutmayın. (Şişmanlamaya neden olan en önemli ruhsal rahatsızlıklardan biri depresyondur. Dürtü denetiminde güçlük yaşayanlarda da yeme isteklerini engelleyememe nedenleriyle şişmanlama görülebilmektedir. Diğer yandan bazı kişilerin stres altında iken daha fazla yedikleri ve bunun da yoğunlukla abur-cubur olduğu görülmektedir)
•     Şişmanlamanın altta yatan nedenini doğru bir şekilde belirtmedikçe, zayıflama uğraşısında kalıcı elde etme şansınız çok düşüktür. Örneğin stres yaşadığınız dönemlerde ya da sıkıntılı günlerde daha çok yiyenlerin stresle baş etme becerileri kazanması ve kendini daha iyi tanıtması gerekmektedir.

Prof. Dr. Erol Özmen


Kaynak: Özel Haber