17 Aralık sonrasında Başbakan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği ve yolsuzluk yaptıkları iddia edilen ses kaydı ortaya çıkarılmıştı. Söz konusu iddialara konu olan ses kaydının yapıldığı saatler son derece dikkat çekiciydi.
TÜBİTAK konuya son noktayı koydu ve ses kaydının montaj olduğunu bildirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bilirkişi raporu gönderen Tübitak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğu iddiasıyla internetten yayınlanan ses kayıtlarının “montaj” olduğunu tescilledi.
Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı hakkındaki TÜBİTAK raporu: “ Konuşma bütünlüğünü sağlamak için kelimelerin dahi parca hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimenin türetilerek ortaya çıkarıldığı ilginç bir uygulama ortaya konmuştur” şeklinde.
Konuşmaların dinlenildiği ve kayıt altına alındığı iddia edilen saatlerde ise Başbakan Konya’da, Şeb-i Aruz törenindeydi. Milyonların önünde canlı yayında olduğu anlarda yaptığı iddia edilen konuşmaların derin analizi ise şöyle:
1)Başbakan, gerçekleşen operasyon sonrasında, tüm kabinenin, Bakanların, Bakan çocuklarının ve iş adamlarının dinlendiğini gördüğü halde telefonda sözde yolsuzluğu konuşur mu?
2)Telefonda konuşup konuşup sonra Sözde Bilal Erdoğan’a niye “Telefonda konuşma” desin ki? Başbakan “Dinleniyorsunuz” diyor ve buna rağmen konuşmaya devam mı ediyor?! : ))
3)Kaydın en can alıcı kısımlarından biri şu; Bilal Erdoğan’ı seslendiren kişi mikrofonun dibinden konuşuyor. Sesi çok fazla dijital çıkıyor ve buna karşılık Başbakanı seslendiren kişi de telefondan kaydediliyor. Yani kayıt Bilal Erdoğan’ı seslendiren kişinin hemen yanındaki kayıt cihazına yapılırken, Başbakanın sesi telefondan veriliyor. Zaten telefon açmış bir Başbakan neden kısık sesle konuşsun ki?! Başbakanın sesini kullanıp aralara montaj atıldığı için olmasın
4)Başbakanı seslendiren kişinin ‘S,Ş,J ve Ç’ harflerini kullanış şekline dikkat edin. Kesinlikle Başbakanın seslendirmesini taklit etmek istemiş ancak sırıtmış çünkü yapamamış. Bu harflerin doğru kullanılması çok önemliydi çünkü Başbakan bu harfleri kullanırken hafif bir sürçme ve ötme oluyordu. İşte bu yüzden Başbakan olduğu izleniminin güçlendirilmesi için bu harfler üzerinde çok vurgu var ve bu da kullanımı doğallıktan çıkartmış.
5)Yine düzgün konuşmasıyla meşhur, hitap ustası Başbakan defalarca “Şey” demiş durmuş. Başbakan telefon açtıysa ne konuşacaksa konuşur, şey-mey de kullanmaz. Bunun dışında bir de ‘falan-filan’ kullanımı var ki bu da oldukça yapay duruyor.
6)Sözü geçen meblağlarda katakulli çevirebilecek olan insanların, düzenlenen operasyon sonrası leb demeden başına gelecek leblebiyi anlaması gerekmez mi? Başbakanın sesiyle birleşen montajdan ve konuyu elli saat telefonda uzata uzata konuşmasından da anlaşılıyor ki; en ufak bir panik belirtisi yok. Bu konuşmada her şeye değinmişler ancak işin panik kısmını tamamen es geçmişler…
7)Sabah saatlerinde 08.02 de başlayan İstanbul-Ankara arasında gerçekleştiği öne sürülen Başbakan&Bilal Erdoğan konuşması telefon kayıtlarında bulunamadı. 11.17 ve 15.39, 23.15’de de görüşme kaydı sunulmuştur. 3 görüşmenin süresi toplam 11 dakikadır. Bu durumda savcılığın çıkartacağı telefon ayrıntıları bu saatler arasında toplam 11 dakikalık görüşme olmadığını da ortaya koymuştur. Kaldı ki başta da ifade ettiğim üzere, görüşmenin yapıldığının iddia edilmiş olduğu saatlerde Başbakan Konya’da Şeb-i Aruz töreninde kameralar önündeydi.
8)Başbakana ait sözde aramada ne ses tonunda en ufak bir değişiklik vardır ne bir yükselme ne de aramış olduğu ortamın ses farkı. Keza Bilal Erdoğan’ın ses ortamında da en ufak bir farklılık algılanmamaktadır. Bu da bize konuşmaların tamamının; aynı yerde, aynı tonda ve aynı süre içersinde gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor.
9)Başbakan sözde görüşmesinde, Sümeyye’yi İstanbul’a yolladığını söylüyor. Madem telefonların dinlendiği biliniyor ve Sümeyye sözde paraları kaçırmaya gidiyor, bu Sümeyye’nin de işin içinde olduğunu ve konuya da hâkim olduğunu gösterir. Bu durumda Başbakan da uzun uzadıya telefonda konuyu anlatmaz öyle değil mi?! Yine buradan da telefon konuşmasının sahteliği bir kez daha ortaya çıkıyor.
10) Bilal Erdoğan’ın sözde konuşması, defalarca parayı ne yapacağını sormuş durmuştur. Kaldı ki telefonların dinlendiğini bildiklerini ima etmekle birlikte Bilal Erdoğan video görüntülerinin de varlığına değinmiştir. Tüm bunları bilen, sabah gerçekleşen operasyonu gören hiçbir suçlu, telefonda zaten bunları konuşmaz.
11) Bilal Erdoğan; “Sümeyye bakar mısın” diyor, ancak Sümeyye’nin varlığına ilişkin en ufak bir ses belirtisi bile yok.
12) “Paraları acil evden çıkar operasyon var!” deniliyor. Cevap: Bir kısmını hava kararınca çıkaracağım. : )))
Başbakan Konya’da olmasaydı bile, tüm bu doneler zaten böyle bir konuşmanın varlığına aykırı bir analiz sunuyor.
Banu Barlas Okumuş
TÜBİTAK konuya son noktayı koydu ve ses kaydının montaj olduğunu bildirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bilirkişi raporu gönderen Tübitak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğu iddiasıyla internetten yayınlanan ses kayıtlarının “montaj” olduğunu tescilledi.
Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı hakkındaki TÜBİTAK raporu: “ Konuşma bütünlüğünü sağlamak için kelimelerin dahi parca hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimenin türetilerek ortaya çıkarıldığı ilginç bir uygulama ortaya konmuştur” şeklinde.
Konuşmaların dinlenildiği ve kayıt altına alındığı iddia edilen saatlerde ise Başbakan Konya’da, Şeb-i Aruz törenindeydi. Milyonların önünde canlı yayında olduğu anlarda yaptığı iddia edilen konuşmaların derin analizi ise şöyle:
1)Başbakan, gerçekleşen operasyon sonrasında, tüm kabinenin, Bakanların, Bakan çocuklarının ve iş adamlarının dinlendiğini gördüğü halde telefonda sözde yolsuzluğu konuşur mu?
2)Telefonda konuşup konuşup sonra Sözde Bilal Erdoğan’a niye “Telefonda konuşma” desin ki? Başbakan “Dinleniyorsunuz” diyor ve buna rağmen konuşmaya devam mı ediyor?! : ))
3)Kaydın en can alıcı kısımlarından biri şu; Bilal Erdoğan’ı seslendiren kişi mikrofonun dibinden konuşuyor. Sesi çok fazla dijital çıkıyor ve buna karşılık Başbakanı seslendiren kişi de telefondan kaydediliyor. Yani kayıt Bilal Erdoğan’ı seslendiren kişinin hemen yanındaki kayıt cihazına yapılırken, Başbakanın sesi telefondan veriliyor. Zaten telefon açmış bir Başbakan neden kısık sesle konuşsun ki?! Başbakanın sesini kullanıp aralara montaj atıldığı için olmasın
4)Başbakanı seslendiren kişinin ‘S,Ş,J ve Ç’ harflerini kullanış şekline dikkat edin. Kesinlikle Başbakanın seslendirmesini taklit etmek istemiş ancak sırıtmış çünkü yapamamış. Bu harflerin doğru kullanılması çok önemliydi çünkü Başbakan bu harfleri kullanırken hafif bir sürçme ve ötme oluyordu. İşte bu yüzden Başbakan olduğu izleniminin güçlendirilmesi için bu harfler üzerinde çok vurgu var ve bu da kullanımı doğallıktan çıkartmış.
5)Yine düzgün konuşmasıyla meşhur, hitap ustası Başbakan defalarca “Şey” demiş durmuş. Başbakan telefon açtıysa ne konuşacaksa konuşur, şey-mey de kullanmaz. Bunun dışında bir de ‘falan-filan’ kullanımı var ki bu da oldukça yapay duruyor.
6)Sözü geçen meblağlarda katakulli çevirebilecek olan insanların, düzenlenen operasyon sonrası leb demeden başına gelecek leblebiyi anlaması gerekmez mi? Başbakanın sesiyle birleşen montajdan ve konuyu elli saat telefonda uzata uzata konuşmasından da anlaşılıyor ki; en ufak bir panik belirtisi yok. Bu konuşmada her şeye değinmişler ancak işin panik kısmını tamamen es geçmişler…
7)Sabah saatlerinde 08.02 de başlayan İstanbul-Ankara arasında gerçekleştiği öne sürülen Başbakan&Bilal Erdoğan konuşması telefon kayıtlarında bulunamadı. 11.17 ve 15.39, 23.15’de de görüşme kaydı sunulmuştur. 3 görüşmenin süresi toplam 11 dakikadır. Bu durumda savcılığın çıkartacağı telefon ayrıntıları bu saatler arasında toplam 11 dakikalık görüşme olmadığını da ortaya koymuştur. Kaldı ki başta da ifade ettiğim üzere, görüşmenin yapıldığının iddia edilmiş olduğu saatlerde Başbakan Konya’da Şeb-i Aruz töreninde kameralar önündeydi.
8)Başbakana ait sözde aramada ne ses tonunda en ufak bir değişiklik vardır ne bir yükselme ne de aramış olduğu ortamın ses farkı. Keza Bilal Erdoğan’ın ses ortamında da en ufak bir farklılık algılanmamaktadır. Bu da bize konuşmaların tamamının; aynı yerde, aynı tonda ve aynı süre içersinde gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor.
9)Başbakan sözde görüşmesinde, Sümeyye’yi İstanbul’a yolladığını söylüyor. Madem telefonların dinlendiği biliniyor ve Sümeyye sözde paraları kaçırmaya gidiyor, bu Sümeyye’nin de işin içinde olduğunu ve konuya da hâkim olduğunu gösterir. Bu durumda Başbakan da uzun uzadıya telefonda konuyu anlatmaz öyle değil mi?! Yine buradan da telefon konuşmasının sahteliği bir kez daha ortaya çıkıyor.
10) Bilal Erdoğan’ın sözde konuşması, defalarca parayı ne yapacağını sormuş durmuştur. Kaldı ki telefonların dinlendiğini bildiklerini ima etmekle birlikte Bilal Erdoğan video görüntülerinin de varlığına değinmiştir. Tüm bunları bilen, sabah gerçekleşen operasyonu gören hiçbir suçlu, telefonda zaten bunları konuşmaz.
11) Bilal Erdoğan; “Sümeyye bakar mısın” diyor, ancak Sümeyye’nin varlığına ilişkin en ufak bir ses belirtisi bile yok.
12) “Paraları acil evden çıkar operasyon var!” deniliyor. Cevap: Bir kısmını hava kararınca çıkaracağım. : )))
Başbakan Konya’da olmasaydı bile, tüm bu doneler zaten böyle bir konuşmanın varlığına aykırı bir analiz sunuyor.
Banu Barlas Okumuş
Kaynak: Banu Barlas