Harun İlkhan… 15 Temmuz da İstanbul’da köprüye ilk koşan vatan sevdalılarından. Keskin nişancı tarafından ilk vurulanlardan olan 15 Temmuz Gazisi İlkhan omuriliğine 1 cm kalan yerden vuruluyor. 10 gün boyunca komada yatan İlkhan tam 6 ayını hastanede geçiriyor.

Ak Parti’in kurulduğu dönemden itibaren tanıdığım dava insanı İlkhan Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan, 15 Temmuz şehit ve gazilerinin kanlarının yerde kalmış olmasından, masum mağdurların suçlanıp, gerçek faillerin ve siyasi ayağın bulunamamasından hiç de memnun değil.

resim969935

15 Temmuz Gazimiz Harun İlkhan, o günden bu güne yaşadıklarını bize şu şekilde aktardı:

“Köprüde vurulduktan sonra 10 gün boyunca komada kalmışım. Gözümü açtığımda yoğun bakımdaydım. Bir ay boyunca hiç kıpırdamadan yattım. Omuriliğime bir cm yakınlıktan vuruldum ve içeri giren kurşun bağırsağımı 5 yerden yırtmış. Uzun süre kısmi felç oldum ve bacağım halen düzelmedi.

Üzülerek belirtmeliyim ki, vatanım için çıktığım 15 Temmuz gecesinden sonraki bizlere verilen “Gazilik” 2. sınıf gazilik… Gaziler arasında bile ayırımcılık yapılıyor. Bize bağışlanan paralar ortada yok. Ayrımcılık kanlarına işlemiş.

Ak Parti bizi şişirip şişirip ortalıkta patlattı. Bizde gazi olunca maaş yok. Diğer gaziler para alıyorlar. 157 gazi 684. KHK ile maaş alabiliyordu, artık alamıyor, 95 kişi de çok ağır yaralı normal gazi statüsünden maaş alıyorlar.

15 Temmuzun faillerini teşhis etmek için gittiğimde sakallarını kesmelerini istedim ancak bu yapılmadı. 15 Temmuz Gazisi olarak ben de davacıyım. Hani hak hani hukuk vardı, ben de bir daha mahkemeye gitmedim. Bu talebimi zaman gazetesi ve TRT yayınladı ama TV ye çıkmadı.


Bizim hakkımızda soruşturma üstüne soruşturma açıldı, gaziliğimiz sorgulandı. Ak Parti öyle bir parti olmuş ki, İBB kaybettiler, hiç değilse il başkanının istifa etmesini beklerdim, hadi etmedi, Ak Parti’nin o kişiyi görevden almasını beklerdim.

Ak Parti bizim davamızı gütmüyor… Ak Parti’yi ayakta tutan şu anda sadece Cumhurbaşkanı. Davayı düşünen parmakla sayılacak kadar az insan kaldı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak sahip çıktıklarına bakmak lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sıla ile 15 Temmuz kutlaması yapacaktı. Milletin tepkisini görünce geri adım atıldı. Bu zihniyetle yola giden insanlarla ne işimiz olur ki?! Zihniyet değişmeli… Bu insanlar dava insanı olabilir mi?!

Kraldan çok kralcılık yapıyorlar. 15 Temmuz için toplanan paralardan sadece 10 milyonunu gaziler için aktardılar. Gazi Murat Dursun arkadaşımız ömür boyu kan sulandırıcı kullanacak, Gazi Servet Başaran arkadaşımızın 3 parmağı gitmiş, protez takılmış, devlet bu insanlara maaş bağlamıyor. Her yer mağduriyet…

Ben doktora gittiğimde rapor almaya, “Sen iyisin” diyor… Ayağımda refleks yok ama senin ayağın iyi diyor bana.”

15 Temmuz Gazisi olarak Külliye’ye de davet edilip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuğu olan Harun İlkhan, Erdoğan’a sorunları aktarmalarına rağmen çözüm bulunamadığını söyleyerek sosyal medyada Gazi arkadaşlarının mağduriyetleriden birini şu şekilde yayınladı:
     

resim653172

resim854853

15 Temmuz bu milletin darbeye karşı verdiği milli mücadeledir! 15 Temmuz, darbe tehlikesi karşısında, demokrasimiz için canımızı nasıl hiçe saydığımızın göstergesidir. 15 Temmuz, ülkesinin bekası için canını vermiş şehitlerimizi ve yaralanmış gazilerimizi anma günüdür.
Ancak 15 Temmuz, bu uğurda halkın üzerine düşeni yaptıktan sonra, devletten de hesap sorma günüdür! Halkın canını hiçe saydığı bu günün üzerinden geçen tam 3 senede; FETÖ’nün tek bir siyasi ayağı SÖZDE bulunamamış; alenen FETÖCÜ olanlar üst düzey görevlerine devam etmiş, FETÖCÜ diye de ne kadar vatansever varsa işlerinden atılıp itibarsızlaştırılmıştır!
Tarafımdan bizzat araştırılıp, masumiyetleri %100 ortada olan bu mağdurların dosyası devlete iletilmiş olup, seçim sonrası için çözme sözü verilmiştir.
Bu milletin iyi niyeti suistimal edilmiş, şehitlerin ve gazilerin kanı da yerde kalmıştır! Masumların hakkı iade edilmeli, gözümüze sokula sokula üst düzeyde bizleri hala yöneten FETÖCÜ lerin cezası verilmelidir!
Banu Barlas
     


Kaynak: Banu Barlas