Şunu dikkate almak gereklidir ki,bizler partiye değil,partiler bize hizmet için vardır. Yanlışlar karşısında susmak ve yanlışı savunmak,bize hiç bir gelişim sağlamaz.

Değerli Ak Partililer;

Türkiye Cumhuriyeti'nde şu an her şey mükemmel mi?
Hayır, elbette ki değil. Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, yıllardır Ak Partiyi destekleyen, bu uğurda gece-gündüz çalışan biriyim. Ancak taktir edersiniz ki, bu futbol takımı değil. Yenilse de, kötü oynasa da "Yanındayım" diyemeyiz... Bu bağlamda, şayet yanlış giden bir şeyler varsa, buna önce biz "Dur!" diyeceğiz. Beğenmediğimiz her şeyi ilk önce biz eleştireceğiz. Bizlerin eleştirisi muhalefetin "İyiye kötü" demesi gibi olmayacak, o şekilde de algılanmayacaktır. Aksine, kendi partilisinin bile tepki gösterdiği konular dikkate alınacak ve muhakkak ki azami derecede önem gösterilerek düzeltilmeye çalışılacaktır.

Yine şunu hatırlatmak isterim ki; bizler partiye hizmet etmek için değil, partiler bize hizmet etmek için vardır. Şayet parti bize değil de, biz partiye hizmet ediyor isek, bu konuda büyük bir sıkıntı var demektir.

Şunu da unutmamak gerekir ki, yanlışlara susmak, sümen altı etmek, göz yummak bize ve toplumumuza hiç bir şey kazandırmaz. Aksine, hepimizin ve özellikle de çocuklarımızın geleceğinden çalar... Keza sırf Ak Partiliyiz diye yanlış karşısında susmak, yanlışı savunmak bizi şu anki MHP ve CHP ile aynı kılar.

Bizler varsak partiler var... Ve yine tekrarlıyorum, partiler bizlere hizmet etmek için var... Yapıcı eleştiri ve eksikliklerin açıkça ortaya konulması gelişimi getirir. Bizler Ak Parti'ye 13 yılın her bir yılında Türkiye'ye katkı sağladığı için oylarımızı arttırarak yeniden görev verdik.

Partinin ayıbı bizim ayıbımız değildir. Ta ki sessiz kalıp savunduğumuz ana kadar... Gelişim için, insan hakları için, daha iyi hizmet almak ve eksiklikleri gidermek için her zaman yapıcı eleştiriye ihtiyaç vardır.

Bugün muhalefet partilerinin 14'ünün birleşip de zerre itibar sahibi olmayışının ve halkın kendilerine zerre güvenmeyişinin yegane sebebi, yanlışa yanlış denilmemesi,'iyiye kötü', 'kötüye iyi' denilerek at gözlükleriyle körü körüne futbol takımı havasıyla parti tutulmasıdır. Daha da ötesi, iktidarı yıkabilmek için vatanı yıkmaya razı olmalarıdır...

Bizim iktidarı yıkmak ya da muhalif olmak gibi bir niyetimizin olmadığı apaçıktır. Bu bağlamda ortaya koyduğumuz yanlışların değerlendirilip giderilmesi,toplumsal isteklerimizin de kale alınıp yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bizler görevimizi layıkıyla yaptık, bizi temsil etmesini istediklerimizi meclise yolladık. Şimdi sıra toplumun eksikliklerinin giderilmesinde ve bizlere olan minnetin hizmetle gösterilmesindedir. Daha iyi ve adaletli bir Türkiye için yanlışlara karşı susmayın, yanlışı savunmayın...

Banu Barlas Okumuş