CHP ve MHP; yılların muhalefeti… Bir türlü iktidara gelememiş, iktidara gelebilmek için darbelerden ve ülkenin olumsuz konjonktürel durumundan medet ummuş iki parti…
CMHP yani Cumhuriyetçi Milliyetçi Halkçı Parti
CHP ve MHP; yılların muhalefeti… Bir türlü iktidara gelememiş, iktidara gelebilmek için darbelerden ve ülkenin olumsuz konjonktürel durumundan medet ummuş iki parti…
Her iki parti de kendini ifade etmek, fikir ve hizmet geliştirmek yerine iktidar aleyhinde propaganda yaparak pirim elde etmeye çalışmış, ancak izledikleri bu yolla iktidar olmayı bir türlü becerememişlerdir.
MHP’nin yıllarca barajı aşamamış olmasından dolayı meclise girememiş olmasının yanı sıra, izlediği negatif politikayla CHP’de barajı geçememe tehlikesine düşmüş ve DSP ile birleşerek genel seçimlere katılmıştır.
İzledikleri politikalarla iktidara layık görülmeyen ve hiçbir zaman da bundan gocunmayan bu iki parti adeta muhalefet misyonunu benimsemiş ve iktidar partisi olma yolunda nitelik sergilememiştir.
Bu kadrolu muhalefet haline gelmiş iki partinin Ak Parti’ye açtığı savaş sonucunda; “ Yeter ki Ak Parti olmasın!” zihniyetiyle hareket ederek, Belediye Başkanı adayı gösterdikleri kişileri bile harcamış olmaları, particilik ilkesine, tüzüğüne aykırı olmakla birlikte, tamamen etik dışıdır.
Hem aday gösterip hem de iktidar partisinin adayının kazanamaması için diğer partinin adayının desteklenmesi, bunun için sosyal medya üzerinden kampanyalar yürütülmesi ne kadar ahlaki? Kendi adaylarını desteklemediklerinde o aday ne hissediyor acaba? Partiye olan güven ve bağlılığı, kişilik ve tüzel hakları yerle bir edilmiş olmuyor mu? “Seçileceğimi düşünmüyordunuz, desteklemeyecektiniz, o halde neden aday gösterdiniz?!” demiyor mu?! Kendi partisinin başka partinin adayını desteklemesi o kişinin onurunu, gururunu kırmıyor, partiye olan güven ve bağlılığını sarsmıyor mu?!
CHP Atatürk’ü, MHP Milliyetçiliği kendine kalkan yapmış, ortak değerlerimizi kendi partilerine ait özelliklermiş gibi lanse etmişlerdir daima. Takım tutar gibi parti tutanların dışında kalan % 63 halk ise sandıkta; “ CHP olmadan Atatürk’e, MHP olmadan da vatanımıza sahip çıkarız!” mesajını net bir şekilde vermiştir.
Ak Partinin seçmenini karşısına alan hiçbir parti başarılı olamaz, iktidara gelemez ve oylarını arttıramaz. Neden mi?
1) Türkiye’nin % 63’lük çoğunluğunu karşısına aldığı için
2) Türkiye’nin çoğunluğunu karşısına alacak kadar aptal olduğu için
Halkın desteğini, güvenini almak ve partiyi göreve layık görmek için ortak değerlerimizden çok daha fazlası gerekmektedir. Sözgelimi; halkı ötekileştirmeden, sınıflandırmadan tamamını kucaklamaya çalışmak, milli ve kültürel değerleri kendi tekelinde gibi göstermemek ve Türk toplumunun tüm değerlerine saygı göstermek.
Amaç şayet kendini anlatmak, partisine uygun aday çıkartmak, hizmet etme zihniyetinde olmak değil de, ne olursa olsun yeter ki iktidarın adayı seçilmesin ise; birleştirin partilerinizi, tek aday çıkartın! Var mı öyle hem aday belirleyip hem de yola çıktıklarınızı ortada bırakmak?!
Bundan önceki dönemlerde CHP ve DSP birleşti, DSP yok oldu.
DYP ve Anap birleşti, ikisi de yok oldu…
Bu bağlamda birleşmenin de marjinal bir fayda sağlama ihtimali yok gibi…
Ne güzel demiş Necip Fazıl; “Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen, hem yolunu kaybedersin hem dostunu. ”
Banu Barlas Okumuş
CHP ve MHP; yılların muhalefeti… Bir türlü iktidara gelememiş, iktidara gelebilmek için darbelerden ve ülkenin olumsuz konjonktürel durumundan medet ummuş iki parti…
Her iki parti de kendini ifade etmek, fikir ve hizmet geliştirmek yerine iktidar aleyhinde propaganda yaparak pirim elde etmeye çalışmış, ancak izledikleri bu yolla iktidar olmayı bir türlü becerememişlerdir.
MHP’nin yıllarca barajı aşamamış olmasından dolayı meclise girememiş olmasının yanı sıra, izlediği negatif politikayla CHP’de barajı geçememe tehlikesine düşmüş ve DSP ile birleşerek genel seçimlere katılmıştır.
İzledikleri politikalarla iktidara layık görülmeyen ve hiçbir zaman da bundan gocunmayan bu iki parti adeta muhalefet misyonunu benimsemiş ve iktidar partisi olma yolunda nitelik sergilememiştir.
Bu kadrolu muhalefet haline gelmiş iki partinin Ak Parti’ye açtığı savaş sonucunda; “ Yeter ki Ak Parti olmasın!” zihniyetiyle hareket ederek, Belediye Başkanı adayı gösterdikleri kişileri bile harcamış olmaları, particilik ilkesine, tüzüğüne aykırı olmakla birlikte, tamamen etik dışıdır.
Hem aday gösterip hem de iktidar partisinin adayının kazanamaması için diğer partinin adayının desteklenmesi, bunun için sosyal medya üzerinden kampanyalar yürütülmesi ne kadar ahlaki? Kendi adaylarını desteklemediklerinde o aday ne hissediyor acaba? Partiye olan güven ve bağlılığı, kişilik ve tüzel hakları yerle bir edilmiş olmuyor mu? “Seçileceğimi düşünmüyordunuz, desteklemeyecektiniz, o halde neden aday gösterdiniz?!” demiyor mu?! Kendi partisinin başka partinin adayını desteklemesi o kişinin onurunu, gururunu kırmıyor, partiye olan güven ve bağlılığını sarsmıyor mu?!
CHP Atatürk’ü, MHP Milliyetçiliği kendine kalkan yapmış, ortak değerlerimizi kendi partilerine ait özelliklermiş gibi lanse etmişlerdir daima. Takım tutar gibi parti tutanların dışında kalan % 63 halk ise sandıkta; “ CHP olmadan Atatürk’e, MHP olmadan da vatanımıza sahip çıkarız!” mesajını net bir şekilde vermiştir.
Ak Partinin seçmenini karşısına alan hiçbir parti başarılı olamaz, iktidara gelemez ve oylarını arttıramaz. Neden mi?
1) Türkiye’nin % 63’lük çoğunluğunu karşısına aldığı için
2) Türkiye’nin çoğunluğunu karşısına alacak kadar aptal olduğu için
Halkın desteğini, güvenini almak ve partiyi göreve layık görmek için ortak değerlerimizden çok daha fazlası gerekmektedir. Sözgelimi; halkı ötekileştirmeden, sınıflandırmadan tamamını kucaklamaya çalışmak, milli ve kültürel değerleri kendi tekelinde gibi göstermemek ve Türk toplumunun tüm değerlerine saygı göstermek.
Amaç şayet kendini anlatmak, partisine uygun aday çıkartmak, hizmet etme zihniyetinde olmak değil de, ne olursa olsun yeter ki iktidarın adayı seçilmesin ise; birleştirin partilerinizi, tek aday çıkartın! Var mı öyle hem aday belirleyip hem de yola çıktıklarınızı ortada bırakmak?!
Bundan önceki dönemlerde CHP ve DSP birleşti, DSP yok oldu.
DYP ve Anap birleşti, ikisi de yok oldu…
Bu bağlamda birleşmenin de marjinal bir fayda sağlama ihtimali yok gibi…
Ne güzel demiş Necip Fazıl; “Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen, hem yolunu kaybedersin hem dostunu. ”
Banu Barlas Okumuş