Pek çok zaman göründüğü gibi değildir olaylar... Madalyonun öbür yüzünde gizlidir nice sırlar,planlar...

Seçim rehaveti geçti,herkes arkasına yaslandı ve koalisyon formülleri üretiyor. Oysa biz ne dersek diyelim, bu tabloyu planlayan,ne olacağını, nasıl sonuçlar doğuracağını RTE  başından beri biliyordu.

RTE Ak Parti'nin duayenlerini,kurucularını,bel kemiklerini aday olarak ortaya koymadı. AK Parti seçimlere bir önceki listelerin hemen hemen aynısıyla ve daha da kötülerini ekleyerek seçimlere girdi. Paralel dolu listelerle seçime girdi çünkü oy kaybetmesi gerekiyordu. Nedenlerine gelince:

1) PKK'nın isteklerini yerine getiremezdi. Ne verse tatmin olmadılar,doymadılar. Zira istekleri doğu ve güney doğu da rahat salınımdı. Bu yolla uyuşturucu ve silah ticaretleri sekteye uğramayacaktı. AK Parti HDP'ye altın tepside demokrasi sundu ve mecliste konuşmalarını, kendi isteklerini tüm partileri ikna ederek kabul ettirme olanağını sağladı. Böylelikle hem üzerindeki sorumluluktan kurtuldu, hem de çözüm süreci denen şeyin ortağı yaptı tüm meclisi.

2) Ak Partinin içi de dışı da paralel doluydu. Düzenlenen suikastler,atlatılanlar,etraftaki tehlike son derece artmıştı. RTE bu nedenle o paralelleri meclis çatısı altında tuttu. Yine rektörler başta olmak üzere paralel olduğu bilinerek pek çok bürokrat atandı. Yani şu an nerede paralel varsa, tüm bağlantıları mercek altında, tamamen göz önünde ve takip edilebilir noktalarda. 

3) 2023 hedeflerine ulaşmamıza daha 8 yıl vardı ve şu an Ak Parti'nin açık ara birinci gelerek tek başına iktidar olması muhaliflerin yıpratma ve yıkma girişimlerini devam ettirecekti. Üstelik bu sistemle bir sonraki dönem için ve 2023 hedeflerine ulaşmak için yeterli siyasal ağırlık da elde edilemeyecekti. Bu yüzden muhalefet partilerinin yıpratılması çözümün değil, sorunun parçası olduğu toplumun gözünün önüne serilmesi gerekiyordu. Güçlü iktidara ve tek yumruk olmaya giden yol, iktidarı yıkmak için vatanı yıkmaya razı olanların güç kaybetmesine, dirençlerinin kırılmasına bağlıydı. Yani RTE kalıcı çözümler ve büyük bir iktidar için, geçici oy kaybına ve istikrarsızlığa razı oldu.

Bu arada Ak Parti seçmeni Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek Başkan olması arzusuyla destekledi. Aksi taktirde Ak Parti seçmeni, Erdoğan'ın Başbakan olarak kalmasını istemiş, Erdoğan'da Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi meydanlarda halka, kendisinin hükümetten elini çekmeyeceği vaadini vermişti. Cumhurbaşkanı olur olmaz Bakanlar Kurulunu toplayacağını söyleyen Erdoğan, Başkanlık sistemini getireceğini, bunun için gerekirse referanduma gideceğini de açıkça ifade etmişti. Yani Erdoğan'ın yönetime müdahalesi, meydanlara inmesi seçmen tarafından yadırganmadı, aksine Erdoğansız bir Ak Parti'de düşecek oyların yerini sağlamlaştırdı.

İNLERİNE GİRİLECEK

Seçim öncesinde sesimiz ayyuka çıkmıştı. Duyulmaması imkansız olan sesimize rağmen, paralellerin listede kalması, tecrübeli, 3 döneme takılmayan başarılı isimlerin liste dışı kalması elbette son derece manidardı.

Erdoğan HDP nin girmesi ve diğer partilerin gerçek yüzlerinin anlaşılması için Ak Parti nin oylarını bilerek ve isteyerek düşürdü. Kürt tek bir lider koymadı aday olarak mesela.Ak Parti seçmeni de paralel listelere yoğun tepki gösterdi ve böylelikle bilinen, beklenen ve istenen % 10 kayıp yaşandı.

PARALEL BOŞ DURMADI


AK PARTİ ADINA PARA DAĞITTILAR!
Ancak Paralel de boş durmuyordu. Rektörlüklere atanan paraleller anında tayin düğmesine bastılar. Belediyelerdeki paraleller ise taksici,dolmuşçu,otobüscülere Ak Parti mitingine katılmaları için yoğun şekilde para dağıttılar.

Elimde mevcut delil ve şahitlere istinaden şunu söyleyebilirim ki; Antalya'dan Kaş'a kadar taksicilere 100'er lira para verildi. Yine İstanbul ve diğer yerlerde de taksiciye verilen paralardan, İstanbul Esenler teşkilatındaki paraleller 300 lira artı 20 lira da yemek parası vererek rekor kırdılar.

Ak Parti mitinglerine belediye çalışanları zorla götürültü. Bu davranış da o güne dek AK Parti'ye oy vermiş seçmen üzerinde olumsuz etki oluşturarak, Ak Parti'ye oy vermeyerek tepki göstermesine neden oldu.

PARA DAĞITMAK OY KAYBETTİRİR!

Bugüne dek Ak Parti hiç bir dönem ne miting için ne de başka bir şey için para dağıtmadı. Üstelik; dağıtılan paralar oy satın almaz, OY KAYBETTİRİR!!! Bir taksicinin ailesi ortalama 10 kişidir. Annesi, babası, eşi, çocukları ve kardeşleri. Üzerine bir de müşterilerini koyarsanız, 1 kişiye verilen para ile Ak Partiye kaç oy kaybettirildiğini tahmin edebilirsiniz. Yani bu paraları ak parti oy kazansın diye değil, oy kaybetsin diye PARALELLER dağıttı.

Doğuda son 1 ayda 3 bin çocuk kaçırıldı. Bunun yanı sıra, HDP'nin tehditlerine boyun eymeyeceğini beyan eden ailelerin çocukları öldürüldü.  Yine doğudaki evlerin neredeyse tamamına HDP ye oy verilmesi için baskı yapılırken, pek çok yerde oy kullanmak için evlerinden bile çıkartılmadı halk.

Polis lojmanlarında ve Türkiye genelinde çıkan sonuçlara ve CHP ile MHP nin oyunun HDP ye  kaydığı tespit edilirken, Ak Parti oylarının da azaldığı yerlere bakılarak PARALELİN İNİ belli oldu.

Yine polis teşkilatında ergenekoncuları yakalayan başarılı Türk polisleri oradan oraya sürüldüler şamar oğlanı gibi. Belediyelerde çalışan AK Partililer yine tayin için ilk hedefti. Bu şekilde hamleler yapan yetkili paralel, oyları tabandan dağıtmayı başardı. Ortalama % 4 oy kaybı bu şekilde halkın canını yakarak, hak etmediği tayinlerle ve görevlerle cezalandırarak oluştu.
Çalınan oylara değinmeyeceğim bile...

Bu para dağıtma ve diğer tabandan oy kaydırma olayları ortaya çıkar çıkmaz, RTE meydanlara inmek zorunda kaldı. Zira listelerle oluşacak oy kaybı % 10 iken, AK Parti'nin oyları % 35 lere kadar inmişti bir ara.

KOALİSYON FORMÜLLERİ

Bugün 4 parti içinde AK Parti dışında oluşacak bir formülde MHP'nin yaptığı açıklama, HDP ile koalisyon kurmayacağı yönündedir.Diğer taraftan yine MHP, AK Parti'ye koalisyon şartı olarak çözüm sürecinin bitmesini sunmuştur. Bu durumda MHP, Ak Parti ile de koalisyon yapamayacaktır. Yani Ak Partisiz bir koalisyonda MHP, HDP ile birlikte olmamak için yer almayacak, Ak Parti ile de çözüm sürecini desteklediği için yine birlikte olamayacağı için, hükümet kurmanın herhangi bir noktasında yer alamayacaktır.

Bu arada, MHP eğer HDP ve CHP ile koalisyon kurarsa, kendine altın vuruşu yapmış olacaktır. Şayet böyle bir üçlü olarak meclis girişi olursa, şuna şüphem yok ki, bu koalisyonda HDP terör bağlantısı ispatlanarak kapatılacak, MHP seçmeni de MHP yi HDP ile meclise oturduğu için affetmeyecek, CHP'nin seçmeni tüm başarısızlığına rağmen yine CHP ye oy verecek ve meclis yine 2 partiden oluşacak. CHP oylarını en fazla % 27 ile maksimize edebilecekken, Ak Parti altın vuruşunu yapan MHP nin oylarını ve Kürtlerin HDP ye giden oylarını da geri alarak % 60 larla iktidara gelebilecek.
Bu formüller bazılarına hayal gibi gelse de, çok yakında neyin hayal, neyin gerçek olduğunu hep birlikte göreceğiz nasılsa.
Bu arada Ak Parti'nin Baykalla diyaloğu da pek çok şeye işaret. Zira CHP nin bu yolla ikiye bölünmesini mümkün kılıyor.
HDP'nin demokrasi sofrasında sergileyeceği tutum ise yine kendisine altın vuruş yapmasına da sebep olacak veya terörle ilgisinin devam etmesi halinde kapatılması söz konusu olacaktır.

AK Partinin diğer iki parti ile koalisyonu sağlayamaması durumunda da erken seçim veya yeniden seçim yolu gözükmektedir.

HALK YENİDEN DEĞERLENDİRECEK

Seçim sonrası tutumlara, ılımlılığa, sorunun değil çözümün parçası olmaya çalışana göre yeniden tercih yapacaktır halk. Yine koalisyonun ülke üzerindeki olumsuz etkisini bire bir görmüş, uzlaşması zor olan partilerin Türkiye ye vereceği zararın farkına varmıştır.

OLASILIKLAR

En önemli hamle  Ak Parti'den gelecektir. Zira halkın tepki gösterdiği paralel listelerin inlerine girilmiş, oy kaybına sebep olan vekiller de liste dışı bırakılmış olacak. 
Ak Parti ya kendini bilerek ve isteyerek kapattıracak ve anında yeni bir parti ile karşımıza çıkacak ya da temiz listeyle, halkın tepki göstermeyeceği bir şekilde yine % 50 lere çıkacak.

Ak Partinin  liste yüzünden kaybettiği oy % 10 dur. Herhangi bir referandum formülü de denenerek kafadan başkanlık sistemine yönelik bir propaganda ile oylama da ihtimal dahilinde tabii ki.

Bu arada Deniz Baykal'ın CHP'den 20 kişiye yakın vekille istifa ederek Ak Parti'ye geçeceği veya Ak Parti ile ortak karar alacağı iddiaları  konuşuluyor. Bu şekilde bir davranış şekli ise CHP'yi kendi içinde ikiye bölecek, belki de vaktiyle

DSP-CHP birleşmesi ile meydana gelen çatı kaldırılarak CHP'nin bölünmesine sebep olacaktır.

Yine HDP kendisine sunulan demokrasi fırsatını değerlendirmek yerine, silahlı mücadeleyle teröre destek verirse, dünyanın gözünde de kendisine oy verip demokrasiden yana olanlara da çözümle, süreçle, barışla alakası olmadığını göstermiş olacaktır. Bu da Türkiye'nin teröre ve teröriste yapacağı her türlü darbeyi, mücadeleyi meşrulaştıracak ve bu yolla teröre geçit verilmeyecek, HDP'de teröre destek veren parti olarak kapatılacak, çözüm süreci, çözümsüzlüğe dönüştüğü için bitirilecektir.

SONUÇ
Sizlerin de çok yakında göreceğiniz üzere, her şey RTE nin kontrolü altında.

Banu Barlas