CHP’nin kalesi olarak addedilen Antalya’da, CHP değil oylarını arttırmak, kendi içinde birbirine düşerek kemik oylarını korumakta bile zorlanır hale geldi.

CHP NEDEN İKTİDAR OLAMAZ

CHP’de sular durulmuyor…

Geçtiğimiz sene yapılan CHP’nin Antalya il kongresi “Olaylı Kongre” olarak manşetlerde yerini almıştı. Son derece yüksek bir tansiyonda gerçekleşen kongrede, kaybedilen koltuklar ve Baykal cephesine yaslanarak varlık koruma çabası bariz belli oluyordu.

CHP’nin kalesi olarak addedilen Antalya’da, CHP değil oylarını arttırmak, kendi içinde birbirine düşerek kemik oylarını korumakta bile zorlanır hale geldi. Sadece seçimden seçime birlik beraberliğe davet etmek ve aynı kitlenin ölüm olsa CHP’den başka partiye oy vermemesi, iktidar olmak için yeterli olamıyor. İktidar olabilmek için taban oyun dışındaki seçmen potansiyeline de hitap etmek gerekiyor.

CHP'nin temel sorunu şu ve bence bunun üzerine gidilmeli: CHP’nin % 25 lik bir dilimi var siyaset arenasında. Ve aslında 7 seçim kaybettiği halde hala 'Genel Başkan' seçilen Kılıçtaroğlu’da dâhil olmak üzere, kimsenin iktidar olmak falan gibi de bir niyeti yok.

İşte bunun getirisi olarak da yer koruma çabası var. % 25 lik ve büyümeyen bir dilimin içinde yer almak çok kolay olmuyor. Keza yer edinmek için muhakkak bir diğerinin ayağını kaydırmak gerekiyor.

İşte parti içindeki bu çekişme, koltuk kavgası, yer edinme mücadelesi de CHP ye zarar veriyor. İktidar yüzü göremeyen CHP’nin yegâne temsil makamı da ancak ‘Yerel Yönetimler’ oluyor. Yine CHP’ye ait yerel yönetimler genel olarak bulundukları belediyedeki halka hizmet geliştirmek yerine, CHP’nin siyasi propagandasını yapıyor. Bu da hizmet odaklı oy verecek yeni kitlelerin CHP’ye eklenmesinin önüne geçiyor.

CHP fikir üreterek, vizyon geliştirerek, çağa ayak uydurarak değil, algı yönetimi yaparak olanı olmamış, olmayanı olmuş gibi göstererek kamuoyu oluşturuyor. Yani varlığını ortaya bir karakter koyarak değil, iktidarın yaptıklarını algı yönetimiyle farklı göstererek oluşturduğu kitle ile koruyor.

Herhangi bir kanun ya da icraat söz konusu olduğunda CHP iyiye de kötü diyor, kötüye zaten kötü diyor, bire beş katıyor, tabloyu farklılaştırmak için tüm enstrümanları kullanıyor. Bu durumda herhangi bir durumda CHP yanlış olan bir şeye yanlış dediğinde veya gerçekten kötü olan bir şeye kötü dediğinde de kimse kale almıyor… Yalancı çoban misali ;)

Banu Barlas