CHP Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Koltuk Kavgası

Ülkeyi korona ve sel vururken, CHP Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni parti ve belediye içi koltuk mücadelesi vurdu… Antalya’da CHP içinde kavgalar, ayak oyunları hep vardı ama hiçbir belediye döneminde bu kadar büyük iç savaş yaşanmadı.

Başkan Muhittin Böcek’in korona virüsü pençesinde mücadele ettiği dönemde; belediye içinde yetkisiz yetkili, yetkili yetkisiz kavramları havada uçuşup yetkili-yetkisiz herkes birbirine girdi. Başkan görevinin başına dönünce sular durulur diye düşünülürken, aksi oldu ve hem yönetim hem de parti karıştı.

Böcek’in Yetkisiz-Yetkililerden aldığı iddia edilen bilgilere istinaden, yayınladığı 5 dakikalık videoya tepki gösteren CHP’nin kanaat önderlerinden Mehmet Altındağ, sosyal medya üzerinden yayınladığı mesajla şunları kaydetti:

SAYIN BELEDİYE BAŞKANIMIZ MUHİTTİN BÖCEK...!
Antalya Belediye Başkanımız
Muhittin Böcek
dün 5 dakikalık bir video paylaşımı
yaparak hastanede yoğun bakımda
bulunduğu 70 günde neler gördüğünü
anlatmış
başkanın anlattıklarının çok önemli
bir bölümü şöyle
"partimizin çatısı altında bulunan
bazı menfaat gruplarının
insan olmayı unuttuğunu "gördüm"
ahlaki ve etik olmayan bir şekilde
gelecek hesapları yaptığına "şahit oldum"
bu şahısların oyunlarına
benimle birlikte siz de şahit olduğunuzu
"biliyorum" demiş
sayın Başkan
geçen hafta hastaneden taburcu olduktan sonra
bir defa başkan yardımcılarınızla
bir defada daire başkanlarınızla kısa görüşmeler
yaptığınızı biliyoruz
bu görüşmelerinizde hadi bakalım ben yokken
neler oldu burada anlatın demediniz
başkan yardımcılarınız ve daire başkanlarınız da
hoş geldiniz geçmiş olsun dışında bir şey söylemedi
bu gün tüm yerel ve ulusal medyada yazılı ve görsel basında
açıklamanız çarşaf çarşaf yayınlandı
evet anlattıklarınızın içeriği doğru
ama gösterdiğiniz ve suçladığınız adres "YANLIŞ"
sayın başkan
hani açıklamanızda
"Gördüm"
"Şahit oldum"
"Biliyorum"
demişsiniz ya
siz yoğun bakım da kaldığınız 70 günde
hiç bir şey "Görmediniz"
hiç bir şey "Duymadınız"
hiç bir şeyi "Bilmiyorsunuz"
hiç bir şeye "Şahit olmadınız"
çünkü yoğun bakımdaydınız
hastaneden çıktınız
tüm gelişmeleri "Oğlunuzdan" ve
Cansel Çevikol Tuncer'den dinlediniz
Sayın Başkan
siz hastanedeyken
parti çatısı altında olan hiç kimse sizin ölmenizi istemedi
parti çatısı altında ölümünüzden siyasi menfaat bekleyen olmadı
peki ne mi oldu ?
menfaat çetelerini, taklacıları, üç kağıtcıları, koltuk düşkünlerini
ego hastalarını,
size sayfamdan tek tek Anlatacağım
çünkü
Gerçekleri bilmek sizin de Hakkınız.

Mehmet Altındağ

CHP’li olsa da objektifliğiyle tanınan Antalya’nın kanaat önderlerinden Sayın Mehmet Altındağ muhakkak parti içini iyi bilir. Ancak 3’üncü göz olarak Başkan Böcek’in korona ile pençeleştiği sırada gözlemlediğim tabloyu 12 Eylül tarihli facebook paylaşımımda işte böyle yorumlamıştım:

“Gerçekler” demişken, biz de soralım:
1)     Bugüne dek pek çok parti ve yönetim geldi geçti; hiçbirinde bu kadar parti içi çatışma yaşanmadı. Haliyle merak ediyor halk; CHP Antalya Büyükşehir Belediyesi parti içi iktidar savaşı mı veriyor, belediye mi yönetiyor?

Neden diğer belediyeler, ilçe belediyeleri CHPli Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi iç savaş yaşamıyor? Hakikaten varılmak istenen nokta ne?


2)     CHP ve İYİ Parti bu kadar iç içe yoğrulduktan sonra, birileri Böcek’in Ak Parti’ye geçeceği balonunu uçuruyor. Spekülasyonlar yaratan, kendi rantına hizmet eden birileri çıkıp kuyuya bir taş atıyor, buna istinaden başta Böcek olmak üzere, açıklama yapmaya meraklı yetkili ağızlar "Var-Yok" açıklaması da yapmıyor.

Ak Parti'den kimsenin Böcek'e teklifte bulunduğu yok. Var diyen varsa buyursun açıklasın. Ak Parti'nin üst düzeyleri ve Antalya ile ilgili yetkilileri ile yaptığım tüm görüşmelerin neticesinde ben böyle bir şey yok diyorum. Var diyen her kimse buyursun ispatlasın. Yok demeyen, inkâr da etmeyen de neden böyle bir algıya sebep olduğunu açıklasın!

Kılıçdaroğlu Fettah Tamince’ye savaş açıyor, FETÖ’den yargılanmasının mücadelesini veriyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi Tamince’nin avukatını Genel Sekreter yapıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün kasası, Zaman Gazetesi’nin sahibi Fettah Tamince hakkında defalarca veryansın edip, Tamince’nin FETÖ’cü olduğu ve yargılanmasının gerektiğini iddia etmedi mi?

Bunca yaygaradan sonra, Ak Parti’nin de kalesi haline gelen Antalya’yı zar zor alıp, 17/25 sonrası Fettullah Gülen’e sadakat tazeleyen Fettah Tamince’nin avukatı olan Cansel Çevikol Tuncer nasıl oldu da CHP’nin Genel Sekreteri oldu?
Cansel Çevikol Tuncer, sadece Genel Sekreter olmakla kalmadı, belediye çalışanları, parti yönetimi ile Böcek arasındaki iletişimi bloklayan bir karar mekanizması oldu.

Tuncer’in göreve gelir gelmez, Antalya’nın göz bebeği olan Konyaaltı için; “Geçiş sürecini atlattıktan sonra kontrolü bizde olan birisine bu sahili vereceğiz.” Şeklinde skandal bir açıklama yapması da, “Biz” den kastın ne olduğuna dair soru işaretleri uyandırdı.Başkan Muhittin Böcek’in kara kutusu olduğu iddia edilen Tuncer ile seçilmiş CHPlilerin birbirine girdiği de kamuoyunca malum zaten.



Skandal Genel Sekretere Skandal Yardımcı

Kim Bu Durmuş Ali Arslan?
FETÖ hassasiyetinin hat safhada olduğu bir dönemde, MEMLEKETİM Eğirdir gibi küçük bir ilçenin Halk Eğitim Müdürlüğünü yapan biri, önce pat diye Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı oluyor. Akabinde Başkan gözünü açar açmaz, sanki rüyasında görmüş gibi; Antalya'da yaşamamış, vakıf olmayan İyi Partili bu kişiyi alıp Genel Sekreter Yardımcısı yapıyor. Üstelik Durmuş Ali Arslan adındaki Eğirdir Halk Eğitim Müdürlüğü’nden gelme bu kişi hakkında son derece korkunç iddialar da varken…

Durmuş Ali Arslan Isparta Eğirdir’de Halk Eğitim Müdürü olarak görev yaptığı sırada, zimmetine para geçirmek gibi 34 ayrı dosyadan soruşturma geçirdiği iddialarıyla gündeme gelmişti.

Arslan hakkında çıkan haberlere göre, sosyal medya hesaplarında kendi yaptığı yayınlarda: “Mafya sayesinde Eğirdir’i tinerci çocuklardan kurtardım”, “Mafya sayesinde Halk Eğitim Müdürü koltuğuna oturdum”, “Mafya sayesinde siyasete atılıp belediye başkan adayı oldum” şeklinde yazması aday olduğu MHP’de büyük tepkilere yol açmıştı.

Aksu Kötekli Yörüklerinden olan ve hakkında yolsuzluk davaları açılan Çalkaya Belediye Başkanı Süleyman Yılmaz’ın da akrabası olan Durmuş Ali Arslan’ın, seçim çalışmalarını bu kişilerle yapması parti tabanında ve Aksu’da olumsuz etki yaratmıştı.

Arslan’ın, çete kurmak, belediyeyi zarara uğratmak ve arazi mafyalığından DGM’de cezalar alan Mustafa Küçükkulaksız ve ekibi hakkında yapılan suçlamalar nedeniyle, MHP’den ihraç edilen Çalkaya Belediye Başkanı Süleyman Yılmaz’la birlikte olması da MHP’nin kan kaybetmesine neden olmuştu.

İYİ Parti Aksu İlçe Başkan Yardımcısı Gülçin Kozgar, 31 Mart yerel seçimlerinde İYİ Parti’den Aksu Belediye Başkan adayı olan ve şimdide Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Daire Başkanlığı görevini yürüten Durmuş Ali Arslan hakkında, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ifade etmişti. Büyükşehir Bürokratı Arslan hakkında ki suçlamaları kabul etmezken, İYİ Partili Kozgar ise, suç duyurusun da bulunma gerekçesini şu şekilde açıklamıştı:


“Durmuş Bey, 31 Mart seçimlerinde Aksu’dan İYİ Parti Belediye Başkan adayıyken, yeğeni tarafından seçim çalışmalarından kullanmak için, aile firmamızdan bir araç kiraladı. Kiralanan araç kaza yaptı ve araç pert oldu. Şu an araç ortada yok. Arslan’la yaptığım görüşmelerde zararımın karşılanacağını ifade etti. Ancak bugüne kadar karşılanan bir zararım olmadı. Üstelik araca da ulaşamıyoruz. Bununla ilgili WhatsApp yazışmalarından tutunda birçok delilim var.”

Eğirdir’den gelip önce Aksu’dan aday olması, sonra Antalya Büyükşehir Belediyesine tepeden inme bir şekilde daire başkanı olması Arslan’a yönelik FETÖ iddialarını güçlendirmiyor mu? Eğirdir’de FETÖ’nün para ağı KPSS Çetesi’ne hizmet eden kişilerle yakınlığı olduğu iddia edilen Arslan’ın, FETÖ iltisaklı Tamince’nin avukatı Cansel Çevikol Tuncer’in yardımcısı olması da şüphe uyandırıyor.