Karşıdan karşıya geçmek isteyen yaşlı bir teyze yoldan geçenlerden yardım ister. Kimsenin oralı olmadığı teyzeye 23 yaşında bir kız yardım eder. Karşıdan karşıya geçirirken kız aniden bayılır. Masum görünüşlü yaşlı teyze bir taksi çevirir, kızı taksiye atar ve taksiciye; “Kızım yolda yürürken fenalaştı, hemen eve götürmem lazım” der.

Taksiyi ATA 2 sitelerine yakın bir yerde durdurur ve taksicinin yardımıyla kızı arabadan indirir. Komşulardan yardım alacağını söyleyerek taksicinin gitmesini söyler. Taksici oradan uzaklaştıktan kısa bir süre sonra, arabanın içinde telefon çalmaya başlar. Kendi telefonunun çalmadığını anlayan taksici, kısa bir aramadan sonra arka koltuğun altına düşmüş olan telefonu bulur. Israrla çalan telefonu açar, karşısında bir erkek sesi vardır. “Bu telefon kızıma ait, eve gelmesi gerekiyordu ancak hala gelmedi, kızım nerede, siz kimsiniz?” Diye sorar…

Taksici kendini tanıttıktan sonra; “Kızınızı annesiyle birlikte evine bıraktım” der. Baba annesinin yanında bulunduğunu ve kızı bıraktığı yerin adresini vermesini ister. Polise haber veren baba taksiciyle beraber kızın bırakıldığı adrese gider ancak o adreste ne öyle bir teyze vardır ne de kızı oradadır.

Ertesi gün, kız Çengelköy’de Maxi Alışveriş Merkezinin önündeki bir çöp konteynırının içinde ölü bulunur. Tüm organları alınmıştır. Yapılan otopside kızın iğne yapılarak bayıltıldığı ortaya çıkmıştır.

Organ mafyasının ne zaman hangi yöntemi kullanacağı bilinmiyor. Tek bildiğimiz şey varlıkları, dikkat etmemiz gerektiği ve çocuklarımızı da olası tehlikelerden haberdar ederek uyarmamız gerektiğidir.



Kaynak: Banu Barlas